Son dönemde Gazze'de yaşanan çatışmalar, birçok masum sivilin hayatını kaybetmesine sebep oldu. Ancak dikkat çeken bir ayrıntı, sağlık çalışanlarının hedef alındığına dair yapılan otopsi raporunda ortaya çıktı. Uluslararası gözlemcilerin ve insan hakları örgütlerinin dikkatini çeken bu durum, bölgede sağlık hizmetlerinin nasıl tehlikeye atıldığını gözler önüne seriyor. Gazze'de yaşanan katliamlarla ilgili yapılan bu otopsi, hem yerel hem de uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Gazze'deki son olaylarda, sağlıkçılara yönelik açılan ateşin boyutu otopsi raporlarıyla net bir şekilde belgelenmiş durumda. Yürütülen bağımsız otopsi incelemesine göre, 20'den fazla sağlık çalışanı ve acil yardım personeli başlarından vurularak hayatını kaybetti. Bu durum, hedefli bir saldırının yapıldığını gösteriyor. Rapor, ayrıca alınan kurşunların türlerini ve mermilerin vücut üzerindeki etkilerini de detaylı bir şekilde ele alıyor. Otopsi raporları, olayların sadece bir “çatışma” olarak değerlendirilmesinin ötesinde, sağlık çalışanlarının savaş koşullarında bile ne kadar savunmasız olduğunu ortaya koyuyor. Bu tür saldırılar, uluslararası insani hukukun ihlali olarak ciddi bir şekilde değerlendiriliyor.
Gazze'deki sağlıkçılara yönelik bu saldırı, dünya genelinde birçok insan hakları savunucusunun tepkisini çekti. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, yapılan saldırıları kınayarak, sağlık çalışanlarının dini, ırkı veya politik görüşü ne olursa olsun, çatışmalı bölgelerde yasal olarak korunduğunu hatırlattı. Bu tip acımasız saldırılar, sadece sağlık sistemini değil, aynı zamanda yerel halkın temel sağlık hizmetlerine erişimini de tehlikeye atmaktadır. Yetersiz sağlık koşulları, çatışmaların yarattığı insani krizin çok daha derinleşmesine neden olmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik bu saldırılar, Gazze'de sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini tehdit etmekte ve bu durum, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirmektedir.
Sonuç olarak, Gazze'deki katliam ve ardından gelen otopsi raporları, sadece bir olayın ötesinde, savaşın kurbanlarının kimler olduğunu ve insani krizin ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor. Dünya, Gazze’deki bu görüntülerin sıradanlaşmasına izin vermemeli ve sağlık çalışanlarının korunmasına yönelik uluslararası mekanizmalar geliştirilmelidir. Aksi takdirde, bu tür trajedilerin önüne geçmek oldukça güç hale gelecektir.