Son günlerde, Orta Doğu’daki jeopolitik gerginlikler artarken, Tel Aviv’in güvenliği için yeni bir tehdit gündeme geldi. İran’ın binlerce balistik füze stoğu bulundurduğuna dair iddialar, bölgedeki askeri dengeleri sarsma potansiyeli taşıyor. Bu durum, sadece İsrail için değil, tüm bölge için ciddi bir alarm zili çalmış durumda. Analistler, İran’ın bu füze kapasitelerinin, düşmanlarına karşı bir caydırıcılık unsuru olarak kullanılması riskine dikkat çekiyor. Peki, bu durumun arka planında neler yatıyor ve Tel Aviv ne önlemler alacak? İşte bu sorulara yanıt aramak üzere derinlemesine bir inceleme.
İran, son yıllarda balistik füze programını önemli ölçüde geliştirmiştir. Ülke, birçok farklı çeşitlerde ve menzil sınıflarında füzeler üreterek cesur bir askeri strateji benimsemiştir. Uzmanlar, İran’ın bu balistik füzelerinin hem kısa mesafeli hem de orta menzilli silah sistemleri içerdiğini ifade ediyor. Söz konusu füzelerin bir kısmının 2.000 kilometreye kadar ulaşabilen menzil kapasitelerine sahip olduğu ve bu sayede Tel Aviv’i hedef alabilecekleri belirtiliyor. Onlarca farklı ve gelişmiş füze platformu, İran’ın elinde bulunurken, bu durum, özellikle İsrail için göz ardı edilemeyecek bir tehdit oluşturuyor.
İsrail hükümeti, İran’ın balistik füzeleri konusunda kaygılı. ABD ile işbirliği halinde yürütülen çeşitli askeri tatbikatların yanı sıra, İsrail’in mevcut hava savunma sistemleri de dikkat çekiyor. Iron Dome ve Arrow sistemi, olası bir füze saldırısına karşı koymak için geliştirilen en ileri hava savunma teknolojileridir. Ancak, İran’ın füze envanterinin büyüklüğü göz önüne alındığında, bu sistemlerin ne derece etkili olabileceği üzerine tartışmalar devam ediyor. Askeri analistler, İsrail’in öncelikle istihbarat toplama faaliyetlerini artırarak, tehditler karşısında daha proaktif bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguluyor.
Dahası, uluslararası siyasette de İran’a karşı bir konsensüs oluşturma çabaları sürüyor. Birçok ülke, İran’ın balistik füze programını kısıtlamak amacıyla yeni diplomatik yollar arayışına girmiş durumda. Ancak, bunun ne kadar başarılı olacağı ve İran’ın bu konuda nasıl bir tepki vereceği belirsizliğini koruyor.
Bölgedeki bu yeni gelişmeler, Orta Doğu’nun geleceği için belirsizlik yaratan bir diğer unsur olarak öne çıkıyor. Tel Aviv’in alarmda olması ve İran’ın balistik füze yetenekleri üzerine yürütülen tartışmalar, bölgenin güvenlik yapılanmalarını ve ilişkilerini derinden etkileyebilir.