Son dönemde sosyal medya platformları üzerinde atılan her adımın büyük bir etki yarattığı aşikâr. Özellikle TikTok, kullanıcıların kısa videolarla büyük bir kitleye ulaşmasını sağlarken, çoğu zaman bu uğurda yapılan tehlikeli davranışlar da gözlerden kaçmıyor. Son yaşanan bir olay, gencecik bir kadının TikTok videosu çekerken hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı ve bu trajik olay, sosyal medya kullanıcılarını derinden etkiledi. Bu makalede, olayın detayları, sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisi ve toplum olarak almamız gereken önlemler üzerinde duracağız.
Olay, geçtiğimiz haftalarda genç bir kadın olan Elif'in, TikTok’ta popüler olan bir "yengeç yolculuğu" adlı meydan okumayı denemesiyle başladı. Arkadaşlarıyla birlikte bir plak yalanı ve farklı sosyal medya içerikleri oluşturup eğlenceli anlar yaşamak için bir araya gelen Elif, bu meydan okuma için kıyafetlerini değiştirmek üzere bir kıyı kenarına yöneldi. Ancak, dalgalarla birlikte dengenin kaybolması ve kayalıklara düşme ihtimali, abartılı bir şekilde göz ardı edildi.
Çevresindekilerin uyarılarına rağmen Elif, TikTok'un sunduğu popülerlik ve dikkat çekme arzusunun etkisiyle tekrar suya girmekte ısrar etti. Yavaş yavaş kayalıkların üzerinden yürüyerek suya sıçrayacağı anı kaydetmek isteyen genç kadın, dalgaların şiddetlenmesiyle birlikte kayalarının üzerinde kayarak dengesini kaybetti ve denize düştü. Arkadaşları durumu fark edip hemen yardım çağırdı, ancak Elif'in nerede olduğunu bilemeyecek kadar dalgalar sahneyi kapladı.
Bu olay, sosyal medyanın nasıl bir tehlike oluşturabileceğini gözler önüne serdi. Gençlerin popülerlik hırsı ile hareket ettiklerinde, çoğu zaman riskleri göz ardı edebileceklerini ve bunun sonucunda ciddi sonuçlar doğurabileceğini unutmamak gerekiyor. Elif’in ölümü; TikTok'ta viral olmak uğruna, birçok genç insanın özellikle tehlikeli meydan okumaları denediğini ortaya koyuyor. Bu, yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda sosyal medyanın etkisi altında kaybolan genç yaşamlarının bir sembolü haline geldi.
Uzmanlar, sosyal medya platformlarının genç bireyler üzerindeki baskısının arttığını ve bu baskının bazen trajik sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Psychologist Dr. Ayşe Kalkan, "Bu tür olaylar, gençlerin kendilerine zarar verme derecesinde risk almalarına yol açabiliyor. Sosyal medya, gençlerin kendilerini ifade etmeleri için bir mecra sağlıyor; ancak bu, aynı zamanda tehlikelerle dolu bir alan haline de dönüşebiliyor" dedi.
Elif’in annesi, yaşananların ardından yaptığı açıklamada, "Kızım sadece eğlenmek istemişti. Onu kaybetmek, dünyanın en büyük acısı" diyerek, herkesin sosyal medyanın etkilerini daha iyi anlaması gerektiğini belirtti. Aileler, bu tür olayların önüne geçebilmek için çocuklarının sosyal medya etkinliklerine daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. Eğitimciler, gençlerin sosyal medyada görebileceği içeriklerde güvenli bir denge bulmaları için daha fazla eğitim verilmesine ihtiyaç olduğunu savunuyorlar.
Elif’in hikayesi, sosyal medya kullanıcılarını derin bir düşünceye sevk ederken, gençlerin internet üzerindeki bu tehlikeli içeriklere sıcak bakmamaları ve bunun sonuçlarını göz önünde bulundurmaları gerektiğini hatırlatıyor. TikTok gibi platformların hızlıca popüler olabilmesi nedeniyle, bu tür içeriklerin viralanma süreci, bazı gençlerin cesaret verici bir şekilde davranmalarına ve sonuçları düşünmeksizin hareket etmelerine neden olabiliyor.
Sonuç olarak, sosyal medya duyarlılığı hakkında daha fazla farkındalık oluşturulması, bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına kritik öneme sahip. Yetkililer, eğitim programları ve düzenli sosyal medya kullanımına dair empati oluşturan kampanyalar düzenlenmesi gerektiğini söylüyorlar. Elif’in ölümünün ardından, gençlerin hayatını korumak için toplumsal bir hareketin başlatılması gerektiği herkesin ortak görüşü oldu.
Bu olay, sosyal medyanın eğlenceli yüzünün yanında, ciddi sonuçlar doğurabilecek tehlikeleri de beraberinde getirdiğini unutmamak gerekiyor. Gençlerin güvenliğini sağlamak, ailelerin ve toplumun elinde; ancak bunun için herkesin üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi şart. Teknolojinin doğurduğu yeni iletişim yöntemleri, daha dikkatli ve özenli kullanım gerektiriyor.